Motosiklet ile Pamir ve Moğolistan 3

Motosiklet ile Pamir ve Moğolistan 3

-Kazakistan ve Rusya Bölümü-

01.07.2019 (15.Gün)
Almatı – Koylyk

Sabah 9:00 gibi kalkıp hostelin alt katındaki tamirhaneye indik. Usta CRF yi sökmeye başlamış zaten. Biraz bekledikten sonra motordaki sesin egzantirik gergisinden kopan bir parçanın çıkardığı ses olduğunu gördük. Biraz araştırdık ama yedek parça bulamadık. Bize sıfır istersek birkaç gün beklememiz gerektiğini söylediler. Zaten zamanımız olmadığı için tamir etmesini istedik. Zaten Rusya’ya gittiğimiz için bizi oraya kadar idare etsin yeter dedik. Rusya’da parça bulmanın daha kolay olduğunu düşündük.

Birkaç saat sonra parçayı tamir ettiler. Sıfırı 180 TL olan parça için Osman’da 500 TL para aldılar. Çaresiz ödedik. Buralarda yedek parça ve işçilik gerçekten çok pahalı. Allah düşürmesin. Yapacak bir şey yok dedik yola çıktık. Bir 250 km. gittikten sonra yol artık patates tarlası gibi olmaya başladı. 30-40 km. hızı geçemedik.

Hava karardığında bir köye geldik. Çadır yeri ararken güzel bir cami gördük. Bahçesine çadır kurmaya karar verdik. Güzelde bir bahçesi vardı. Daha çadırı çıkarmadan cemaat ile tanıştık. Türk olduğumuzu görünce caminin içinde kalmamıza müsaade ettiler.

Yaklaşık 750 km. gittikten sonra Rusya sınırına geldik. Burada sorun yaşamadan ülkeye giriş yaptık.

Rusya’ya girer girmez bizi at gibi sivrisinekler karşıladı. Yanıma sinek kovucu aldığım halde, buldukları her yerden ısırdılar. Sınırı 50 km. geçtikten sonra hava karardığından Rubtsovsk’ta şehir merkezinde yeşillik bir alana çadırımızı kurduk. Geceyi sorunsuz bir şekilde burada geçirdik.

03.07.2019 (17.Gün)
Rubtsovsk – Mayma

Sabah erkenden kalktık, insanları bize şaşkın bakışları arasında sakince, tadını çıkara çıkara kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltıdan sonra Rus hattı almak için bir yere gittik. Bir saat bekledik ve alamadık. Başka bir şubeden MTC hattı aldık. Bir aylık sınırsız internet paketi 25 TL gibi bir fiyatı vardı. Daha önce de bu hattı kullanmıştım Rusya’da kullandığım en iyi çeken hat bu. Daha sonra trafik sigortası yapalım dedik, b,r acentaya gittik. İngilizce bilen yok, işlem yapmıyorlar. Başka bir acentaya gittik, orada da yapmadılar ama bir çalışan bize yardımcı olmak için kendi arabası ile başka bir acentaya götürdü. Orada da ruhsat Türkçe olduğundan sigorta kesemediler. Halbuki maddeler halinde İngilizce yazıyor. Biz de geç kaldığımızdan sonraya bıraktık.

Osman’ın motor yine aynı sorundan arıza yapmaya başladı. Yakınlardaki Barnaul şehrine gittik. İnternetten bir motorcu bulup oraya sürdük. Şehir içinde yaşlı bir motorcu emmi başka bir motorun sıfır gergisini buna uydurdu. Gelmişken yağ değişimi ve lastik alıp değiştirdi. Burada da 900 TL gibi bir fiyat tuttu.

Barnauldan ayrıldıktan sonra yavaş yavaş Altay dağlarına sürdükçe coğrafya değişmeye başladı. Yeşilin bütün tonları ortaya çıkmaya başladı. Nehirler, dağlar, ağaçlar derken harika bir yolda sürmeye başladık. SSCB dağıldığında Rusya öyle bir harita çizmiş ki; çöl bitiyor Rusya başlıyor. En güzel yerler Rusya’da kalmış.

Akşam hava kararınca Mayma yakınlarında güzel bir alana çadırımızı kurduk. Karnımızı doyurup, çayımızı içtikten sonra günü kapadık.

04.07.2019 (18.Gün)
Mayma – Tashanta

Sabah erkenden kalkıp, harika Rus peyniri ve Türk zeytini eşliğinde kahvaltımızı çadırda yaptıktan sonra yola düştük. Bugün erkenden kalktık ki Moğol sınırını geçelim.

Katun Nehrinin kenarında harika manzaralar eşliğinde sürmeye devam ettik. Bu tip yollara girdiğimde yolu okşayıp, sevip, öpesim geliyor. Hala bile gözlerimi kapadığımda o yolda sürdüğümü hissediyorum. Bu harika bir duygu.

Benim köyümün topraklarına değil buraya gömün isterim. O kadar harika bir manzara var burada. İnsan bu manzaralara aşık oluyor.

Bu köyden hiç ayrılmak istemedim. Hani resim çizerken derler ya “şurada bir nehir olsun, burada bir yol olsun, tepede güneş, otlayan hayvanlar, koşturan çocuklar, yeşil ağaçlar” aynı manzara böyleydi. Rusya’nın geneli böyle harika bir yer, bir gün sadece Rusya için bir rota yapıp bütün turu burada geçireceğim.

Bu arada Osman ile baraber sürdüğümüzden aynı eşyaları taşımasın, motor biraz daha seri gitsin diye Barnaul’daki motorcuda çoğu malzemeleri bıraktık. Buna benzin bidonu, çadır gibi bir sürü eşyayı orada bıraktık. Osman’ın benzini bitince yedek bidona sarıldık.

Biraz gittikten sonra Rus –Moğol Kok-Bar turnuvasına denk geldik. Hemen bizim atlarımızı getirip oyunu izledik. Bu oyunda 45-45 kg.lık bir koyun/keçiyi kesip iç organlarını çıkarıp tuza basıyorlar.Bir gün sonra hazır hale geliyor. En az 12, en fazla 40 atlıyla oynanabilen oyun başlamadan önce, alanın ortasına kireçle ‘halhal’ ya da ‘adalet çizgisi’ adı verilen daire çiziliyor. Katılımcılar bu dairenin etrafına dizilip daire içine bırakılan koyun postunu alarak, rakip sahadaki kireçle boyanan dairenin içine bırakmaya çalışıyor.

Bir 30-40 km. sürdükten sonra yol kenarında bulunan eski uygarlıkların taşlara çizdiği insan, hayvan figürlerinin olduğu yere gittik.

Yolun kenarında gördüğümüz yolu olmayan bir tepeye “biz buraya çıkarız aga” diyip yapıştırdık çıktık. Ön lastik hoplaya hoplaya epey dik açılı olan tepeye kazasız belasız çıktık.

Manzara harika olduğundan orada dur, burada dur derken Sınıra geldiğimizde saat 17:45 oldu. Bir de baktık ki herkes bekliyor. Meğer sınır 17:30’da kapanıyormuş. Yapacak bir şey yok diyip, sınırın yakınındaki alana çadırımızı kurduk. Burası küçük bir sınır kapısı. Change ofis yok, sigorta yaptıracak yer yok. Ufacık bir köy. Küçük bir marketten alışveriş yapıp, çadıra döndük. Çay içip günü noktaladık.

Yazar : tenekecelebi

Yorum Yap